İhtiyari Arabuluculuk Anlaşması Bağlayıcı mıdır? Hukuki Değerlendirme

İhtiyari Arabuluculuk Anlaşması Bağlayıcı mıdır? Hukuki Değerlendirme

Günümüzde hukuki uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yöntemler giderek önem kazanıyor. Bu yöntemlerden biri olan arabuluculuk, özellikle zaman ve maliyet tasarrufu sağlamasıyla öne çıkıyor. Türk hukuk sisteminde de "ihtiyari arabuluculuk" sıkça başvurulan bir mekanizma. Peki, ihtiyari arabuluculuk anlaşması bağlayıcı mıdır? Bu yazıda, konuyu hukuki boyutlarıyla ele alıyoruz.

İhtiyari Arabuluculuk Anlaşması Nedir?

İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir uyuşmazlığı çözmek için mahkeme yoluna gitmeden önce gönüllü olarak arabuluculuğa başvurmasını ifade eder. Bu süreç, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) kapsamında düzenlenir. Taraflar, bir arabuluculuk anlaşması imzalayarak süreci resmiyet kazandırır. Ancak bu anlaşmanın bağlayıcılığı, sürecin hangi aşamasında olduğuna göre değişir.

Türk Hukukunda İhtiyari Arabuluculuğun Hukuki Dayanakları

HUAK, arabuluculuğun temel çerçevesini çizer. Buna göre:

  • İhtiyari arabuluculuk, tarafların ortak iradesine dayanır (HUAK Madde 2).
  • Zorunlu arabuluculuk ise kanunla belirlenen davalarda (örneğin, iş uyuşmazlıklarında) ön şarttır.

İhtiyari süreçte taraflar, anlaşmazlığı mahkemeye taşımadan önce arabulucuya başvurmayı tercih eder. Ancak buradaki kritik soru şudur: "İhtiyari arabuluculuk anlaşması tarafları sürece katılmaya zorlar mı?"

İhtiyari Arabuluculuk Anlaşması Bağlayıcılığı

İhtiyari arabuluculuk anlaşmasının bağlayıcılığını iki aşamada incelemek gerekir:

1. Sürece Katılımın Bağlayıcılığı

Taraflar, ihtiyari arabuluculuğa başvurmak için anlaşma imzalasalar bile, süreçten diledikleri zaman çekilebilir. HUAK Madde 5’e göre, arabuluculuk gönüllülük esasına dayanır. Dolayısıyla, yalnızca sürece başlama anlaşması, tarafları zorunlu kılmaz.

2. Ulaşılan Mutabakatın Bağlayıcılığı

Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşırsa, bir tasarı anlaşma hazırlanır. HUAK Madde 18 uyarınca, bu anlaşma mahkeme onayından geçerse kesin hüküm niteliği kazanır ve icra edilebilir hale gelir. Yani, mutabakat metni bağlayıcıdır ve uyulmaması durumunda icra yoluyla sonuç alınabilir.

Zorunlu Arabuluculuk ile Farkları

Zorunlu arabuluculukta (örneğin, tüketici veya iş davalarında), dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak kanuni zorunluluktur. İhtiyari süreçte ise tarafların iradeleri esastır. Bağlayıcılık açısından, zorunlu süreçte dahi yalnızca mutabakat metni mahkemece onaylandığında bağlayıcı olur.

Mahkemelerin Rolü ve Uygulamadaki Örnekler

Türk mahkemeleri, arabuluculuk sürecini destekler. Örneğin, Yargıtay’ın 2023 tarihli bir kararında, ihtiyari arabuluculukla sağlanan mutabakatın tarafları bağladığı ve icra edilebilir olduğu vurgulanmıştır.

İhtiyari arabuluculuk anlaşması, sürece katılım aşamasında bağlayıcı değildir; taraflar dilediği zaman süreci sonlandırabilir. Ancak taraflar uzlaşırsa, hazırlanan mutabakat metni mahkeme onayıyla bağlayıcı hale gelir. Bu nedenle, arabuluculuk sürecinin etkinliği, tarafların iş birliğine bağlıdır.

Sık Sorulan Sorular 

1. İhtiyari arabuluculuk anlaşması imzalamak zorunlu mudur?
Hayır. İhtiyari arabuluculuk tamamen tarafların isteğine bağlıdır.

2. Arabuluculuk sürecinden çekilmek mümkün müdür?
Evet. Taraflar, HUAK Madde 5 gereğince süreci istedikleri zaman sonlandırabilir.

3. Mutabakat metni nasıl bağlayıcı olur?
Mutabakat metni, mahkeme tarafından onaylandığında kesin hüküm niteliği kazanır ve icra edilebilir.

4. İhtiyari ve zorunlu arabuluculuk arasındaki temel fark nedir?
Zorunlu arabuluculuk kanunen ön koşulken, ihtiyari süreç tamamen gönüllülük esasına dayanır.

5. Arabuluculuk süreci ne kadar sürer?
HUAK’a göre, süreç en fazla 3 hafta sürer; bu süre tarafların anlaşmasıyla uzatılabilir.

6. Mutabakat metnine uyulmazsa ne olur?
Mahkeme onaylı metin, icra dosyası ile takip edilebilir.

 

Etiketler: ,

WhatsApp